Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in ”İslam dünyasında takvim birliğini sağlamaya katkı yapacak, Ramazan-ı Şerif’e ve bayramlara birlikte başlamayı, birlikte bayram yapmayı sağlayacak kapsamlı bir toplantı” vadettiğini dile getiren Keleş, bu kapsamda 18-19 Şubat tarihlerinde İstanbul’da hazırlık toplantısı gerçekleştirileceğini bildirdi.
Keleş, ”Hazırlık toplantısı için aslında dar çerçeveli bir katılım düşünülmüştü. Buna rağmen Türkiye’nin böyle bir çağrısı inanılmaz bir ilgi meydana getirdi ve bu ilginin sonucu olarak beklediğimizin çok üstünde bir katılımla hazırlık toplantısı gerçekleştirilecek” ifadelerini kullandı.
-Ru’yet-i Hilal-
Ru’yet-i Hilal’in, hilalin görünmesi anlamına gelen bir tabir olduğunu dile getiren Keleş, kameri ayların başlangıcının, hilalin ilk defa dünyanın her hangi bir yerinden görülmeye başlamasıyla belirlendiğini kaydetti.
Keleş, bazı İslam alimlerinin içtihatları doğrultusunda, bir kısım ülkelerin de kendi coğrafyasından hilalin görülerek kameri ayların başlatılması yönünde kanaatleri bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
”İşte bu konferansta tartışılacak olan temel konu bu. Aslında günümüzde uzay çağında, insanların aya ayak bastığı, uzaya binlerce uydu gönderdikleri, insanın atmosferin dışına çıktığı, yer çekiminin etkisinin dışına çıkabildiği bir dönemde ayın ne zaman, nerede, nasıl görüleceği hesaplarla son derece dakik bir şekilde tespit edilebiliyor. Kur’an-ı Kerim’de de Cenab-ı Hak, ‘Güneş de ay da bir hesapladır’ buyurmaktadır. Allah-ü Teala’nın Kur’an-ı Kerim’de ifade ettiği bu çerçevede, günümüzde İslam alimleri arasında artık hesaplardan bu hususta istifade edilmesi gerektiği kanaatini çok açık ve net bir şekilde ifade etmektedirler.”
-”Kalpleri sızlatan ihtilaf”-
Kameri ay başlarının tespitiyle ilgili 1978 yılında Türkiye’nin öncülüğünde İstanbul’da konferans yapılarak kararlar alındığını ve bunun astronomik kriterlerinin de ortaya konduğunu söyleyen Keleş, ”Bu çerçevede inşallah bu toplantıda da durum yeniden masaya yatırılacak. İslam alimleri bu konuda bir görüş birliğine varırlarsa Müslümanların öteden beri kalplerini sızlatan bu ihtilafta ortadan kalkmış olur” dedi.
-Toplantıya katılım-
Toplantı için yapılan çağrının büyük talep gördüğünü ifade eden Keleş, toplantıya İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı İslam Fıkıh Akademisi ile birçok ülkeden İslam alimleri ve bilimadamlarının katılacağını bildirdi.
Keleş, şunları söyledi:
”Tüm ülkelerin katılımıyla gerçekleştirmeyi düşündüğümüz, yani davet etmediğimiz hiçbir İslam ülkesini bırakmayacağız toplantı için. Büyük toplantıda özellikle karar mercinde olan insanların da katılmasını arzu ediyoruz. Büyük toplantı öncesi bu toplantı da bayağı bir kapsamlı olacak. Konunun çerçevesi çizilecek, yol haritası belirlenecek ve ön kararlar alınacak. Büyük toplantının yol haritası belirlenip, eğer toplantıya katılanlar da hep birlikte uygun görürlerse bir sekreterya da oluşturulacak. Bu sekreteryaya Türkiye’nin yanında, Türkiye’nin öncülüğünde İslam ülkelerinden de katılanlar olacak. Bu sekreterya, büyük toplantıyı tertip edecek.”